Transparent White Star

Playlist

22 Ekim 2014 Çarşamba

Yorum: Golem ve Cin



Başlık: Golem ve Cin
Orijinal Ad: The Golem and The Jinni
Yazar: Helene Wecker
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa: 640

Bu kitabı bitirmemin üzerinden birkaç gün geçmesine, ve hatta kitabı bir çırpıda bitirmiş olmama rağmen nedense bir türlü yorum yazmak gelmedi içimden. Hala daha ne yazsam diye düşünmekteyim. Belki de bu roman bana kalsın istiyorum, bilmiyorum. Aslında kitabı DR'da 10 Tl olduğunu görünce -tabiri caizse- öylesine almıştım ama beni oldukça şaşırttı Golem ve Cin. Bu kadar sürükleyici bir roman beklemiyordum açıkçası.

Adından da anlayacağınız gibi bu kitap bir golem ve bir cinin hikayesini anlatıyor. Böyle söyleyince Twilight tarzı bir fantastik roman gibi gelebiliyor kulağa ama işin aslı hiç de öyle değil. Bu kitapta kilden yapılmış bir yaratık ile ateşten yaratılmış bir cinin hikayesinden çok daha fazlası var. Farklı kültürlerin çarpışması var, tarih var. Bunun yanı sıra biraz Frankenstein biraz da Alaaddin'in Sihirli Lambası havası var. Hepsi bir araya geldi mi çok da güzel bir roman çıkmış ortaya işte. Tabi yazar kurguyu öyle bir şekilde oluşturmuş ki, konu ne kadar ilginç ve kaliteli olsa da başka bir yazarın elinden çıkmış olsa batırılabilecek bir romanken Helen Wecker bu işin üstesinden çok da güzel gelmiş. 

Kitapta en başından beri kafamı karıştıran nokta var ki söylemeden duramayacağım, o da Araplar, Yahudiler, Osmanlı , Hz. Süleyman ile ilgili anlatılanlar oldu. Daha önceki yazılarımdan da anlamışsınızdır aslında benim olana laf uzatılınca ne denli sinirlendiğimi. Burada sadece benim ait olduğum bir şeye değil bildiğim çok şeye saldırılmış, itiraz edilmiş gibi hissettim aslında. Ben çok mu doğru biliyorum tartışılır tabi ama yine de söz konusu özellikle kendi kültürüm olunca, azıcık laf dokundurulunca bile çıldırabiliyorum. Aslında bu gibi şeyleri çok fazla sorun etmemeye çalışıyorum romanlarda, sonuçta gidip de Fransızlara laf etseydi yazar gıkım çıkmazdı, yalan yok. Benim taktığım şey, daha doğrusu kafamı karıştıran şey hani acaba bu yazar ve kitabı bilinçli olarak yazılıp tanıtılmış olabilir mi? Naçizane fikrim tabi, özellikle George Orwell'in 1984 romanından sonra her şeyin altında bir bit yeniği arar oldum. Ama yani, yazarın ilk romanı, çıkış romanı bu denli güzel ve birden herkesçe bilinmeye başlayan bir roman olunca ister istemez sorular takılıyor kafama.

Siz bana bakmayın, içimde kalsın istemedim bunlar. Nasıl söyleyeceğimi de bilemediğim için yorum yazmak da istememiştim ama kaçış yok, içimde duracağına dışarı çıksın değil mi ama :) Bunları bir kenara koyacak olursam, 600 sayfayı 5 günde bitirdim.. Bu sırada hayatıma devam ettim, okuluma gittim geldim, ödevlerimi yaptım, ders çalıştım, dizi ve film de izledim ama o kitabı da bitirdim. Lafın kısası, kitap oldukça akıcıydı hem de şaşırtıcı bir derecede. Bir bakıyorsunuz cinin hayatını okuyorsunuz, bir sonraki bölüm golemin, bir bakıyorsunuz bilmem kaç yüzyıl öncesine çöllere savruluyorsunuz bir bakıyorsunuz 1899 yılında New York'dasınız. Ama bu süreç içerisinde hiçbir şekilde kafanız karışmıyor, aksine elde ettiğini her bir parça ile elinizdeki yapbozu tamamlıyormuş gibi hissediyorsunuz ve sonucun ne olacağını büyük bir merakla bekliyorsunuz. 

Kısacası bu roman şimdiye kadar okuduğum en farklı fantastik romandı. Çok fazla fantastik roman okumayan biri olarak izlediğim filmler ile kıyaslama yapacak olursam bu kitap yine açık ara önde olur.  Film demişken, bu kitabı beyaz perdede görmek de hayli değişik olacaktır eminim. Kurtlardan, vampirlerden bıkmadık mı artık?!

Son olarak Golem ve Cin kimin aklına gelir ki ? ? ? Kitabı bitirdikten sonra da aklıma olan tek şey bu olmuştu. Yazarın yeni romanı çıkar çıkmaz satın alacağım kesinlikle.  


Bibliomaniacs Puanı:



Uygun Fiyat Listesi:

İdefix: 24 TL
DR: 24 TL
Babil: 24 TL
Kitapyurdu: 25.60 TL



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder